Şeker Bayramlar :)



Çocukluğumdan beri en sevdiğim bayramdır. Kim ne derse desin benim küçük aklım bayramı hep şekerle çikolatayla özdeşleştirir öyle severdi. Az toplamadım kapılarda :) Şimdi eskisi gibi değil bayramlar, hiç birşeyin eskisi gibi olmadığı dünyada. Keşke bayramlar hep şeker, aklım hep küçük kalsaydı...

Hera şeker bayramlar diler :)

Mim: Hangi Prensessin?

Deeptone beni mimlemiş. Konusu, çocukken kendimize rol biçme isteğiyle yaptığımız testlerden bu sefer :)

Cinderella / Külkedisi :

[ ] Ebeveynlerinden biri vefat etti.
[ ] Cok ev isi yapman lazim
[ ] süslenmeyi seviyorsun
[ ] hayvanlari seviyorsun
[ ] annen cok sert
[ ] seni kiskanan kiz kardeslerin var
[ ] görüsünü söylemekten korkuyorsun
[ ] ayakkabilarini bikere arkadasinin evinde unuttun
[ ] sari sacin var

Jasmin / Yasmin :

[ ] Baban zengin/ önemli biri
[♥] aptal degilsin
[♥] sen ötekinler gibi degilsin, degisiksin
[♥] hayatta parasi cok oldugu icin birisiyle evlenmezsin
[♥] kendine cok hedef koydun
[♥] fazla arkadasin yok
[♥] özgürsün
[ ] zenginsin
[ ] ebeveynlerin hayatini kontrol etmek istiyor


Arielle:
[ ] ebeveynlerinin seninle ilgili beklentileri cok
[♥] kurallara uymaya calisiyorsun ama zor geliyor
[♥] kiskirticisin azcik
[ ] 3ten fazla kardesin var
[ ] birsey topluyorsun
[♥] uzun sacin var
[ ] ev hayvani olarak balikin vardi
[ ] fazlaca meraklisin
[♥] cok safsin, herseye inaniyorsun

Schneewittchen / Pamuk Prenses :

[ ] cirkin olmadigini biliyorsun
[ ] annen bazen seni kiskaniyor
[ ] az kalsin öldürülüyordun bi kere
[ ] Gida zehirlenmen vardi bikere
[ ] kisa sacin var
[ ] herkesle gidersin, tanimadigin insanlarlada
[ ] tüm arkadaslarin farkli
[ ] severek konusuyorsun
[ ] disarida icerden daha mutlusun


Mulan / Mulan savasci prenses :
[♥] erkek fatmasin
[♥] ailen/arkadaslarin biraz daha kiz gibi olmani istiyorlar
[♥] baska biri oldun bikere,kendin oldugun gibi olmadin
[ ] birisiyle kavga ettin
[ ] evden kacmayi düsündün
[♥] ebeveynlerin senin hayatini planliyorlar
[ ] iyi zamandan daha cok kötü zamanin vardi
[♥] aileni okadar cok seviyorsun ki, onlari korumak icin herseyi yaparsin

Dornröschen:

[ ] ebeveynlerin olmadigi insanlarla beraber yasiyorsun
[ ] azkalsin genc ölüyordun
[ ] sen nazik, sevgidolu ve düsüncelisin
[ ] sarki söyliye biliyorsun
[ ] hafta sonlari gec saate kadar uyuyorsun
[ ] cogu zamanini disarda gecirmeye calisiyorsun
[ ] manevi evlatsin, ebeveynlerin esah ebeveynlerin degil
[ ] cok romantiksin
[ ] pembe en sevdigin renklerden biri

Pocahontas:

[♥] büyük illeri gezmeyi seviyorsun
[ ] dindar degilsin, daha cok spiritual
[ ] seninle ayni kökenli(türk) olmayan birisiyle çıktın
[ ] ailenden birini kaybettin
[♥] ebeveynlerin seni cok koruyor
[ ] ailenden biri savasta suan
[ ] dogayi seviyorsun
[♥] siyah saclarin var
[♥] daha güzel daha egzotik bir yere tasinmak isterdin

Sonuç

Görüldüğü gibi Pamuk Prenses, Cinderella ve Dornröschen kesinlikle değilim. Jasmin ve Mulan'a benziyormuşum. İkisini de hiç izlemedim ama google amcaya sorunca çok şaşırdım. Bu ikisi hakkaten bana benziyorlar. Biri Hera'ya biri de diğer kişiliğim olan Ms.Alonso'ya. Demek ki neymiş test diyip geçmiyormuşuz :)

Tipe bak ya, aynı bana benziyor :) 

Ay valla sevdim ben bu kızı, meğer masallarda yaşayan bir yansımam varmış :) Beni yıllarca saçlarımın uzunluğuna bakıp Rapunzel'e benzeten arkadaşlarıma sesleniyorum, kültürsüz mantarlar!

Bu da Jasmin, dışardan görünüşüm oluyor kendisi, genelde böyle tanınırım hatta siz de beni böyle bilirsiniz amma velakin bu kabuğum, özüm yukarda :)  

Ferah Feza, Dört Dörtlük Blog, Yağmurun Modası, Gülümse'nin Blogu, Newyork Lover, Benzemez Kimse Bana, Curcunam, Ucu Açık İşler, Moda ve Ötesi, Rüyaabca, Modanın Güneşi, I Hate Waking Up For School, Gizli Teras , Didslifes, Bütünün Dünyası, Çaldığımı Baştan Çalamam, Fashion On Özge, Olmadık İşler Peşinde, It Girl Nirvana , Fashion and Makeup Freak, Rococcosh, Moda ve Hobi Perisi, Gözde'nin Gözünden, Cips Yiyemeyen Kız, Styleistico, Kova Kadınıyım Ben , Mor Kelebek, Pink Freud, Leah, Lacivert Ojeli Kız, Follow Up Fashion, Göksu Karaca, Zombi, Zet Fashion

mimlendiniz!!!

Biraz abarttım mı ne?!

Göreme Teknik Gezisi - 2

Zelve biraz ruhsuz bir yer. Doğal değerleri en net burda gördüm ama sanki tecrit edilmiş gibi çok sessiz geldi bana. Bir tek girişte yediğimiz gözleme-ayran ikilisi unutulmazdı :)

Zelve Hediyelik Eşya Dükkanı

Avanos'u çok sevdim. Kapadokya'nın kahve-kızıl havasından uzak yemyeşil bir yer.

Avonos'un içinden geçen Kızılırmak.

Köprü

Çömlekçilerden birine girdik sınıfça. Sahibi bize nasıl çömlek yapıldığını gösterdi. Çok eğlenceliydi.

En son Uçhisar'a gittik. Uçhisar Kalesi'nden çektim bu resmi. Oraya nasıl çıktığımı bir ben bilirim, kaç basamak çıktım hatırlamıyorum.

Arkadaşlar almış, çok tatlı değil mi?

Bu sene nereye gideriz bilmiyorum. Umarım şöyle güzel bir kıyı şehri olur da sahil görüntüleriyle döneriz :)

Babyliss 25 mm Saç Maşası

En sık kullandığım maşam. Kalıcılığı çok iyi, uzun süre gidiyor. Aslında saçları kıvırcık yapıyor ama ben kalın tutamlar aldığım için böyle dalga verdi. Kıvır kıvır saçı çok sevmiyorum ;)



City In The Kitchen

Yemek programlarını pek seyretmem, en azından yerli olanları. Jamie Oliver'ı severim, özellikle ormanın ortasında yaptığı mangal çeşitleriyle etçil bünyeme dayanılmaz anlar yaşatmıştır :)

Tv'de denk geldim Elif Korkmazel'in yemek programına. Yaptığı yemekler değil de mutfak dolabının üzerindeki şehir silüeti dikkatimi çekti. Mutfağın kalanıyla pek uyumlu olmasa da çok hoş bir ayrıntı olmuş.



Bu arada blogun şeklini şemalini değiştirdim, banner renkler fotolar derken köklü bir değişim oldu. Nasıl buldunuz panpişlerim? Son kez bakın eskisine :)

Göreme Teknik Gezisi - 1

Bu yazıyı senenin başında yayınlamıştım. O zamanlar fazla takipçim yoktu, in cin top oynuyordu buralarda :) Tekrar yayınlama sebebime gelince, her zaman yeni yerler keşfedecek fırsatım olmuyor, teknik geziler çok iyi bu yönden. Her ne kadar ordayken ruhum bedenimden ayrılmaya çalışıyor da içerden birileri kafasına tavayla vuruyormuş gibi hissetsem de güzel yerdi Göreme. (çift kişilikli ve deli olduğumu söylememiş miydim yoksa?!)

Göreme'ye dönemin başında gitmiştik. 1-4 Ekim arasıydı galiba. Sınıfın yarısı Göreme, diğer yarısı Uçhisar üzerinde çalıştığı için herkes kendi bölgesinde kaldı. Daha önce görmüş olduğumdan mıdır yoksa çok da ilginç bulmadığımdan mı bilinmez çok sıkıldığımı itiraf etmeliyim. Proje gezisi olduğu için bize verilen araziyi gezip, arazi kullanımını tespit ettik. Eğimin %25 lere ulaştığı bir beldede, tırmanmak zorunda kaldığımız daracık sokaklar bizi fena halde yordu. Tabi bir de kentin organik dokusunun yarattığı karmaşa, iç içe geçmiş yapılar yüzünden sürekli kaybolmamız da tuz biber oldu. Pansiyon olarak kullanılan müstakil bir evde konakladık. Diğer pansiyonlara göre fena değildi. Yemekler güzeldi :) Son gün Göreme Açık Hava Müzesi, Zelve, Avanos ve Uçhisar Kalesi'ni gezdik. Hayatta bir kere gidilip, konaklamadan gezilip vakit geçirilebilecek bir yer. Daha fazlasını benim bünye kaldırmadı :) Aslında bu söylediklerim Kapadokya'nın tamamı için geçerli. Ürgüp istisnası dışında. Büyük ve fazla sayıdaki otelleri, restorantları ile kalınacaksa öncelikle tercih edilebilecek bir yer. Ben gideceksem denizi, sahili olan bir yere giderim o ayrı :)

Yukarılarda kaya oyma oteller vardı. Pansiyonların 3-4 katı fiyatlı olsalar da manzara, kayanın içinde kalma fırsatı ve belime batan yatak yayları düşünülünce daha tercih edilesi yerler :)

Yükseklerden bir Göreme manzarası.

Otantik bir restorant

Hediyelik eşya dükkanları

Göreme Açık Hava Müzesi'nde turistlerin toplu fotoğraf çekimleri :)

Açık Hava Müzesi'ne belli bi ücret ödeyip giriyorsunuz. Biz öğrenci kontenjanından yaralandık :)

Dünya Kültür Mirası listesinde yer aldığı için Kapadokya'ya gelen herkes mutlaka ziyaret ediyor. Bayağı kalabalıktı. Güneşli olsa da hava soğuktu. Biz ceketlerle donarken turistler şortları ve sıfır kollularıyla geziyordu. Ne iş anlamadık :)

Müzenin girişinde hediyelik eşya dükkanları vardı.

Pansiyonun terasından, makinayı tutamayınca böyle bişey oluşmuş :)

2. gün akşam yağmur yağdı. Islanmayı göze alıp fotoğrafladım hemen :)

---Devam Edecek---

Kanal D Yeni Sezon Tanıtım Filmi 2011-2012

Kanal D yeni sezon tanıtım filmini yayınladı. Bir kaç yıldır devam ettirdikleri bu geleneği çok seviyorum. Tatilin bitişini, çok sevdiğim sonbaharın başladığını hatırlatıyor bana :)

Beren Saat gümüş rengi, derin yırtmaçlı, ışıltılı bir elbise giymiş. Hoş olmuş. 

Hümeyra git gide güzelleşiyor. Yaşına rağmen hala enerjik ve hoş. Bu sezon ne yapıcak onu bilmiyorum.

Kıvanç ve Bade yeni dizileri Kuzey Güney için kamera karşısındaydı. Kıvanç zayıflamış, filinta olmuş, iyi olmuş, dipçik gibi maşallah :) Bade kırmızı elbise tercih etmiş, fena değil ama sarışınlar bu kadar parlak renkler tercih etmemeli, göz yoruyor.

Bir daha bakın, gözünüz şenlensin :P

Kuzey Güney dizisinin başrollerinden Öykü Karayel, soğuk birine benziyor ama elbisesi güzelmiş.

Bade'yle Kıvanç yakışmış da şu ikisi pek ezik geldi gözüme :)

Desperate Housewives'ın Türk versiyonuyla karşı karşıyayız. Umarım Doktorlar gibi bir trajediye dönüşmez. Songül Öden 'Susan' karakterini, Bennu Yıldırımlar, 'Bree' karakterini, Evrim Solmaz, 'Gabrielle' karakterini, Ceyda Düvenci 'Lynette' karakterini ve Özge Özder de 'Edie' karakterini canlandıracakmış.

Kanal D bu sezon da kalbim seninle :)

                                 

Kimse Tapusuna Güvenmesin!



"Çevre ve Şehircilik Bakanlığı sit kararı alan koruma kurulu üyelerinin görevine son verdi. Cumhuriyet tarihi boyunca alınan sit kararları yeniden gözden geçirilecek. Bu kararla Çevre Bakanlığı, çevrecilerin en büyük yasal dayanaklarını ellerinden aldı." Kaynak

Bakanlık kurulma sebebini bugün göstermiş oldu. Şehirciliği geliştirmek ya da Türkiye'nin kentsel dönüşümünü tamamlamak kimsenin derdi değil, hiç olmadı. Gözlerini artık tükenmeye başlamış sit alanlarına diktikleri zaten biliniyordu ama bu kadar yüzsüzlük pes dedirtti. Akdeniz'de yerine otel dikmek için yakılan arazileri hatırlattı bana, nedense(!)

"Hükümet 17 Ağustos’ta yürürlüğe giren yeni bir kararname ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yetkilerini genişletti. İmar, ruhsatlandırma, denetim, kamulaştırma, kentsel dönüşüm, tabiat varlıklarına ilişkin tüm tasarruf bakanlığa devrediliyor. TMMOB kararname sonrası uyardı: "Hiç kimse ama hiç kimse artık elindeki tapuya güvenmesin. Tapu ve araziler üzerinde istediği tasarrufu yapma yetkisi yalnızca ve yalnızca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndadır." Kaynak

Kamu arazilerini parselledikleri yetmedi şimdi de şahıs mülklerine dadanıyorlar. Artık resmi belgelere de güvenemeyeceğiz, bakanlık canı ne isterse onu yapmakta özgür. Bu kadar yetkiyle donatılmaları gerçekten tehlikeli, bu işin sonu nereye varacak düşünmek bile istemiyorum.



Ah Kristen Vah Kristen!

Bu aralar her blogda gördüğüm bu fotoğrafı neden herkes beğeniyor anlamış değilim. Kendine has bir güzelliği olan ve son zamanlarda en beğendiğim genç isimlerden Kristen Stewart, W Magazine dergisine kapak olmuş. İlk gördüğümde ben de tanıyamadım. Yoğun bir makyaj ve aşırı photoshopla sıradan bir kapak kızına dönüşmüş.
 Donuk suratlı FashionTv mankenlerinden farksız!

Kızın bütün olayı masumiyeti zaten, ince kaşları, çizgi dudakları... Dudaklarını bari şişirmeseydiniz!

Oysaki hafif makyajla ne kadar hoş, duru...

...ve genç 

 

Nesini sevdiniz ey ahali?!