30 Mayıs 2011 Pazartesi

Ben Geçen Günlerde...

Koton'dan aldığım baykuşum, bana benziyor biraz :)


Dalgaları bozulmuş saçlarım...

Yine topuğunu göremediğiniz ayakkabılarım...

25 Mayıs 2011 Çarşamba

Eğitim yuvam :)

 Atölyelerin önü...

Merdiven altı...

Mimari projelerin bulunduğu sergi koridoru...



Projeleri de fotoladım, onlar da sonra artık...

23 Mayıs 2011 Pazartesi

Peyzaj Planlaması Vol. 2

Peyzaj için yaptığım park tasarımının düzeltilmiş versiyonu. Yine şema şeklinde. Plan, detaylı ve ölçekli çizilecek. 1/500 olduğu için yer döşemelerine kadar göstermemiz gerekecek. Sonra maketi yapılacak. Tabi daha hocadan kritik alınacak değişecek değişecek değişecek...
Lejant koymadım ama mavi yer gölet, altında ve üstündeki sarı yerler piknik alanları, kırmızı yapı ticaret alanı, mavi yapı sosyo kültürel tesis, kahverengi sert zemin, pembe çocuk oyun alanı, mor hayvanat bahçesi, kırmızı-sarı-yeşil pembe yanyana duran yerlerde çeşitli çiçekler olacak. Otopark ve spor alanı belli zaten. Ağaçlarda eksik var örnek olarak gösterdim. Çiçekleri gül, sümbül, lale, nergis olarak seçmiştim ama mevsimlerine dikkat edilmesi gerekiyormuş. Gül hariç diğerleri baharda açan çiçekler olduğu için benim çiçeklik çoğunlukla bozkır olurmuş :) Aynı şey ağaçlar için de geçerli. Peyzaj tasarımında bitki türleri önemli zaten. Ama biz şehirci olduğumuz için daha çok fonksiyonların yeri ve  kapasitesiyle ilgileniyoruz. Maket için çalışmalara başlamam gerek, bana şans dileyin :)

22 Mayıs 2011 Pazar

♥ Karayip Korsanları: Gizemli Denizlerde ♥


2 gün gecikmeli olsa da sonunda kavuştum Jackie' ye ♥♥♥ Özlemişim serseriyi :) Filme gelirsek, herzamanki gibi çook beğendim, sanırım bu kez objektifliğimi koruyamayacağım zaafım var ne yapayım :) Ayrıca bu kadar fantastik, masalsı, kaliteli filmlerden kaç tane var, bence birazcık iltimas geçilmeli. Tek bir olumsuz eleştirim var o da serinin diğer filmlerindeki ruhu pek bulamamış olmam. Keira ve Orlando'yu her ne kadar sevmesem de aramadım diyemeyeceğim. Birşey eksikti, sanırım Jack'in ilk kez senaryonun merkezinde olması diğer karakterleri havada bırakmıştı. Gelecek bölümlere hazırlık gibiydi sanki. Penolope çok yakışmış kadroya. Beklemediğim bir performans sergilemiş, çok beğendim. Herzamanki gibi esprilerle ve aksiyonla dolu bir macera seyrettik. Jack diğer filmlerden daha çok yer almış bu sefer, ki bence harika olmuş. Amerikan yapımı filmlerin aksine işi müstehcenliğe vurmadan, aşk dolu öpücüklerle bağlayan Jerry Bruckheimer yapımlarına sevgilerimi iletiyorum. Beni yine yanıltmadı bu konuda. Bunların ötesinde 3 boyutlu olması tam bir hayal kırıklığı. Gözlükler başıma ağrıtmaktan öteye gidemedi. 2 boyuttan hiçbir farkı yoktu. Gözlüksüz izlemeye çalıştığımda altyazıyı okuyamadım, eziyetti resmen. Herşeye rağmen Captain Sparrow'u görmeye değerdi. Puanım 8.5/10

20 Mayıs 2011 Cuma

Öldü

Çarşamba günü telefonuma gelen bir mesajla düştüm bu boşluğa. Son ulaşım dersi vardı öğleden sonra, ben gitmeyecektim. Özge dersin ertelendiğini, üst sınıftan bizimle ulaşım alan bir arkadaşın vefat ettiğini yazmış. Kızıl saçlı, gözlüklü çocuk vardı ya işte o. Yemek yerken nefes borusunun tıkanması sonucu ölmüş diyorlar. Adını bilmediğim, hiç konuşmadığım ama aynı okulda defalarca karşılaştığım, meslektaşım, arkadaşım, kızıl saçlı çocuk... O da herkes gibi finallere pafta yetiştirmeye çalışıyordu, bizim gibi stresli endişe dolu günler geçiriyordu, evine gitmek için gün sayıyordu. O gitti, geriye tamamlanmamış paftaları, boya kalemleri, bilgisayarı, facedeki beğenileri, seneye alacağı diploması kaldı. İnsan tuhaf yaratık, herşeyden kendine bir pay biçmeyi iyi biliyor. Kendimi düşündüm, ya ben olsaydım, benden geriye ne kalırdı? Ondan geriye kalanlardan farklı değil. Bugün okula gittim herkes çoktan normale dönmüştü. Güldük, konuştuk hiçbirşey olmamışcasına.
Kızıl saçlı gözlüklü çocuk, adının Ahmet olduğunu ölümünle öğrenmek istemezdim. Umarım gittiğin yerde huzur bulmuşsundur. Mekanın cennet olsun.

18 Mayıs 2011 Çarşamba

Paftalarım

Teslime 2 hafta kalmışken yani uykusuz gecelerimin son bulmasına daha çook zaman varken, binbir türlü eziyete mağruz kalmış bedenim mi yoksa acılarla yoğrulmuş ruhum mu daha hasarlı bilmiyorum. Hocaların gazabı mı, arkadaş kazıkları mı eskitti beni? Bir süreliğine mi his kaybı yaşıyorum, kalıcı mı bu felç? Cevap aramıyorum. Sadece artık bitsin istiyorum. Tekrar başlayacağını hem de katlanarak büyüyeceğini her hatırladığımda vücuduma saplanan cam kırıklarına aldırmıyorum. Nefsime güzel gelen şeyler düşündüğümde (misal yasak elmayı ısırmak) bedenime dalga dalga yayılan sarhoşluğu dikkate alıyorum. Bir proje için bu kadar mala bağlanır mı diyeceksiniz? Bi kere 1 değil tam 3 proje, ayrıca yaşamayan bilmez yeğen... Şimdi eserlerimize bir göz atalım.
Bu paha biçilemez eşik analizi 2 ay öncesine ait olup, kaç kez tekrarlandığı tam olarak bilinmemektedir.

Arazi kullanımımız gözde parçalarımızdan olup, yapımı en az yorucu olan eserdir. Bu kolaylığı sağlayan sevilesi varlık Zippo'ya sevgilerimi iletirim.

Turizm odaklı plan grubuna dahil olmam vesilesiyle yaptığım sentez.

 Zippo

Mutluluk bile acı veriyor çünkü sonu var biliyorum

15 Mayıs 2011 Pazar

My Kombin :)

Bahar gelmekten vazgeçince ceket t-shirt kombinleri vazgeçilmezim oldu :)  
Böyle fantastik yüzüklere bayılıyorummm...

Projelerden dolayı haftalardır oje sürmemiştim. Pastel 75 seni seviyorum ♥

Önden babete benzeyen kahverengi ayakkabılarım, maalesef topuğunu göremiyorsunuz.
Kendi kendine foto çekmek ızdırap yaa...

14 Mayıs 2011 Cumartesi

Peyzaj Planlaması - Park Tasarımım

Derslerin kapanmasına son 1 hafta kaldı. Gerçi bir hafta daha ek ders yapıcağız, projeler yetişmedi. Bu dönem şehircilik, ulaşım ve peyzaj planlaması şeklinde 3 proje almış olmanın tarifi mümkünsüz kederlerini yaşadık. Mutlu sona az kaldı. Peyzajdan kampüs içindeki boş bir araziye park tasarımı yapmamız istendi. Bu hafta şematik bir plan taslağı hazırlayıp kritik aldık. Hocam benim tasarımımı dikkate alarak düzeltmeler yaptı. Son şeklini çizince yayınlarım.

Bu tasarım hayalgücü tavan yapmış dostum E.Z.Ç ye ait. Gösterim tekniğindeki yaratıcılığa dikkatinizi çekerim. Ben de anca zippo kullanıyorum :)

Kader arkadaşım Özge'min hayalindeki park

Betüş'ümün parkı... Lejantı çıkmamış :(

10 Mayıs 2011 Salı

Flo...Flo...Flo

Flo'nun ayakkabılarını beğenmediğimi bilmeyen kalmadı sanırım :) Arada bir böyle güzel şeyler de çıkıyor, haklarını yemiyim :) Bu ayakkabıya bayıldım, bayıldımmm. Topuğuna, rengine, şekline. Niye almadım peki??? Tabiki de giyecek bir yer olmadığından. Böyle uzun topuklu bir sürü ayakkabım dolapta duruyor :'(


Bunları da çok sevdim <3


Topukluya alışmış ayaklarımla sanki yalın ayak yürüyor gibiydim. Kim bulanık çekti bunu ya...

9 Mayıs 2011 Pazartesi

Kaybedenler Klübü

Çok büyük bir beklentiyle izlediğim için midir bilinmez biraz hayalkırıklığına uğradım. Yaşanmışlıklardan doğan bir kayboluş beklerken, hiçlik üzerine kurulmuş bir senaryo hakimdi. Filmin ilk yarısındaki müstehcen sahneler aşırıya kaçmış, filmi basitleştirmiş. Daha sonrakiler yerinde ve dozundaydı. Zaman zaman geçen diyaloglar güzeldi. Tam oralarda bir yerlerde bir duygu yakalamışken araya giren karı kız mevzuları biraz rahatsız etti ama geneli idare eder diyebilirim. Ahu Türkpençe hariç oyuncular iyi seçilmiş. Beklentim bu kadar yüksek olmasa daha çok beğenirdim heralde. Puanım 6/10

8 Mayıs 2011 Pazar

♥♥♥Sürprizzzzz♥♥♥

Dün akşam saat 9 sularında evimin önünde bana seranat yapan sevgili arkadaşlarım, bu uğurda akan trafiğin ortasında paftasını yere düşüren nar tanem Ebrucum, koreografik hareketler sergileyen bi tanecik Betüşüm, çakmağıyla olaya destek veren sevgili Burak, 'biz burda ne yapıyoruz' diyip de olaya müdahale etmeyen sevgili Süleyman, günümü gün ettiniz, iyi ki varsınız sizi çoook seviyorum ♥♥♥
Bu güne dair elimde kalan tek anı bu oldu. Çözünürlüğü kötü ama hatırlattıkları çok güzel...


Bi Püskevit Versem?!

Ciddiye almazsan çok eğlenceliler ya :D


7 Mayıs 2011 Cumartesi

Hediyeler!!!

 Sevgili okul arkadaşlarımla hediyeleşme seanslarımdan 2 kare... Herşey E.Z.Ç nin ve F. nin bizlere aldığı anahtarlık bebeklerle başladı. Kişilik ve görüntümüzle uyumlu olarak seçildiklerini belirteyim hemen. Gerçi ben sarışın ve mavi gözlü değilim ama en süslü ve en küçük ben olduğum için sol alttaki kokoş bebek benim oldu :)


Bu fiyonk tokalar da benim sosyete pazarından aldığım minnoşlar. İçimin karanlığını ortaya koyan siyah fiyonk benim. Kimi çantasına kimi bilekliğine tutturdu :)

Ve de olmazsa olmaz fal seansı :) Sol üstte çıkan kalp şeklindeki uçurtmam ne anlama geliyor ya, faldan anlayan var mı aranızda :)


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...