30 Eylül 2011 Cuma

Mim: Wedding ♥

Sevgili Meltemce beni mimlemiş. Konumuz hayalimizdeki evlilik merasimi baştan sona anlatmak. Üzerinde uzuuun uzunnn düşünülecek bir konu aslında. Zaten ne bir adayım ne de kısa vadede böyle bir düşüncem var :)
Geleneklerden çoğunlukla hoşlanmayan biri olsam da düğünleri hep sevmişimdir. Sanki bir gerekliliği yerine getiriyormuş gibi yapılan klişe düğünleri değil tabi. Kendine özgü tarzlarıyla evlenen insanlara imreniyorum.
Benim düğün hayalime gelirsek;

Davetiyelerdeki klasik 'sedefli beyaz kağıt üzerine el yazısı' geleneğini kırarak çok hoşuma giden 'siyah beyaz içinde kırmızı detay' tasarımı kullanırdım.

Kına Gecesi yapmaktansa aileleri işe karıştırmadan bekarlığa veda partisi düzenlemek daha iyi bence. Ben küçük şirin bir mekanda kız kıza eğlenebileceğim, telli duvaklı bir bekarlığa veda partisi istiyorummm :)

Tabi damadı da unutmadık. O da kendi arkadaşlarıyla erkek erkeğe bir gece yaşasın, dansözlü falan :) Hatta dansözü de ellerimle seçip gönderiyorum. Nuran Sultan!!! Öyle oryantal dans, kıvrak figürler falan yok, o endamla bir salınıyor gözlerimi kamaştırıyor kadın :)

Gelinlik konusunda abartılı şeyleri sevmiyorum. Zarif kesimli, sade bir model istiyorum. Resimdeki yanlış hatırlamıyorsam Vera Wang olmalı. Üst kısmı tek kelimeyle mükemmel ama etek biraz kabarık bana göre. (Edit: Gelinlik La Sposa 2011 modeliymiş)

Bu da Vera Wang'in başka bir modeli. Üst kısım çok sönük ama etek tam istediğim gibi. Kabarık değil, kuyruk şeklinde arkaya uzanıyor.

Bu muhteşem küpeleri takardım.

Gelin ayakkabısında çok süslü, taşlı şeyleri sevmem aslında ama bu ayakkabı beni çok etkiledi. Zerafet akıyor üzerinden. Taş dediğin bu kadar mı şık ve abartısız görünür!

Gelin çiçeğini hafif şeftali ya da mor tonlarında seçerdim.

Saçlarımı açmak konusunda kararsızım ama eğer toplatırsam böyle olsun isterim.

Makyajı doğal tonlarda, sadece yüzümü aydınlatıp renklendirecek şekilde yaptırırdım. Tabi eyeliner, takma kirpikler ve fresh bir ruj eşliğinde.

İnci siyahı vintage bir gelin arabamız olsun, sadece ufak tüllerle süslensin.

Klasik beyaz bir düğün pastası yerine renkli cıvıl cıvıl bir pastamız olsun.

Düğünümüz sonbaharda mümkünse eylül ayında yeşillikler içinde bir kır düğünü olsun.

Amerikan dizilerinde görmeye alışık olduğumuz şekilde davetlilerin arasından masamıza doğru yürüyelim.

Bi de böyle nedimelerim olsun :)

Dans ederken duymak istediğim tek şarkı bu. Sonrası kop kop zaten :)


Mimlendiniz!!!

26 Eylül 2011 Pazartesi

Yaralar Derin Seneler Kadar

Geceler zehir geceler kara
Uçasım gelir kanadım yara
             

Özsüt :)

Damak tadım da kişiliğim gibi çoklu sendrom yaşıyor. Bazen çikolata parçalı, bol soslu, kremalı ağır pasta seven gönlüm bazen de meyveli, hafif, süt tadı alabileceğim sade tatlar peşinde koşuyor. Geçenlerde ilkokul arkadaşlarımla buluştuk Özsüt'te. Bir menü geldi önümüze resmen ansiklopedi :) Her pasta için bir sayfa hazırlanmış, pastaların içeriği ve şatafatlı resimleri eşliğinde uzuuuunnn bir seçim sürecinin ardından karar verdik sonunda. Arkadaşlardan ikisi ödüllü özel spesyal Özsüt'ün Aynası'nı seçtiler. Geri planda resimlerini görebilirsiniz. Çok beğendiklerini söyleyemeyeceğim maalesef, geleneksel damak tadına sahip bizlere fazla aromatik geldi :) 
Benim canım nedense hafif birşeyler istedi, arkadaşlarımın dalga geçmesine rağmen, o kadar alengirli pastanın içinde menüdeki en sade seçimi yaptım :) Anastacia ananaslı ve beyaz bademli, şekerden çok süt tadı hissettiğiniz müthiş bir tat. Keçi sütünden yapılan kremasına bayıldım zira hiç ağır değil. Genelde meyveli pasta yemem çünkü bizim pastanelerin meyveli pasta anlayışı konserve meyvelerin üzerine nefret ettiğim krem şantiyi boca etmek yönünde. Bi de bana çok büyük bir dilim getirdiler yaa, pastanın içinde birşey yok, bari büyük keselim dediler sanırım :)

Bu da arkadaşımın seçimi Kanaş. Sanırım diğer kişiliğim 'ON' olsaydı bunu seçerdim. Tadına bakmadım ama leziz görünüyordu. Umarım içindeki kremadır, şu mousse olayından nefret ediyorum. İçeriklere bakarken en çok ona dikkat ettim. Krema desen değil, kek desen değil, sünger gibi bir köpük :S Fotolamayı unutmuşum ama Dondurmalı Pasta seçen bir arkadaşım da çok beğendiğini söyledi.

Tavşan gibi kaçan değil, asla gibi coşan gelsin!!!
Gidelim gidelim kopmaya gidelim, kop kop kop koppp...
                                   

23 Eylül 2011 Cuma

Pelerin

Pelerin sevgim içimdeki fantastik ruhun eseri. Gotik tarzımı perçinlemek isteğiyle her yerde aradığım ama hiç bulamadığım, ölmeden listemde yayınlamayı unuttuğum nadide bir parça. Şimdilerde moda olmuş diye duydum, havaların soğumaya başladığı bugünlerde aklıma yeniden düştü :|

Başlık çok önemli, şapka ya da kapşon gibi değil, geniş dökümlü bir örtü şeklinde olmalı. Tam olarak bunun gibi.

Burda başlık güzel ama fazla bol bir model, zaten çubuk gibiyim kaybolmak istemem içinde :)

Genelde böyle modeller var moda dünyasında. Panço üzerine kapşon mantığıyla yapılmış ama aradığım kesinlikle bu değil. Pançoların içinde boğuluyormuşum gibi hissediyorum.

Hatice Sultanın giydiklerine benzer istediğim, ay bu kadına da herşey yakışıyor :)

Sanırım benim istediğim pelerin biraz saray stili :) Tarihi yapımlarda görüyorum hep.

Rahmetli Anne Boleyn'e de çok yakışıyordu ya :|

 İngilizler gelin pelerini diye kullanıyor bunları. Çok daha geniş ve şatafatlıları var, bu en sadesi ve başlık hariç tam olarak benim istediğim gibi, siyahını tercih ederim tabi. İlk fotodaki başlıkla beraber boyundan bağlamalı, önü tam kapanmayan yanlara dökülen siyah bir pelerin istiyorummm.

O kadar tarifledim, biri dikip göndersin hayrına yaa. Peşin peşin şarkı da armağan ediyorum :)
                                       

21 Eylül 2011 Çarşamba

My Two Finger Ring ♥

Nihayet iki parmaklı yüzük bulabildim, hem de kanatlısından :)



Bu da photoshopsuz hali. Görmemişin kanatlı yüzüğü olmuş, tutmuş efekt yapmış :P

Bu da balık kolyem. Hafifliğine bayılıyorumm.

Gaga'nın en sevdiğim klibi. Armağanım olsun...
Rah-rah-ah-ah-ah! Mum-mum-mum-mum-mah! GaGa-oo-la-la! Want your bad romance!

                                    

19 Eylül 2011 Pazartesi

Mim: Blogger Dedikodusu


Beni kimin mimlediğini söylememe gerek yoktur sanırım :)

İlk düzenli okuduğunuz blog ve hissettikleriniz;İlk okuduğum blog Laçin Tenel'di. Yeni evli bir mimardı o zamanlar. Diktiği kıyafetleri ve diy projelerini keyifle okurdum. Şimdilerde tatlı kızı Nil'le beraber annelik günlerini doyasıya yaşıyor :)

Sanal alemden tanışıp görüştüğünüz Blogger'lar;
Hiç yok. Olsun isterdim aslında. Blog açmamın asıl sebebi kalabalıklar içindeki yalnızlığımı bir nebze olsun gidermekti. Arkadaşlarım ve içinde yaşadığım çevre benim yaşam tarzıma sahip değil. Burda zevklerime ortak olan insanlar görmek beni çok mutlu ediyor. Yalnız olmadığımı hissetmek paha biçilemez :)

Blog dünyasına adım attığınızda,gökyüzündeki yıldız kadar parlak gelen,asla onun gibi olamam diye düşündüğünüz Blogger'lar;
Genelde yok diye cevap verilmiş. Tabiki kendini 'eşsiz bir meyve gibi hisseden ben' için de öyle biri yok :) Ama imrendiğim bazı bloggerlara gelirsek; maritsa, BeTwin Us, Did Dans La Mode, mustafasoydan, STYLEBOOM, ZET FASHION

Kendinize yakın bulduğunuz Blogger'lar;
Yakınlıktan kasıt samimiyet ise bir kaç tane sıralayabilirim, yoksa benim tarzım eşsiz biliyorsunuz :P
Sürekli sayfasını açtığınız,okuyup yorum bırakmadan çıktığınız Blogger'lar;
Postla ilgili söyleyecek iyi kötü bi çift lafım varsa esirgemem valla :)

Moda blogları arasında en sevdiğiniz Blog; STYLEBOOM

Yazılarını okurken keyiflendiğiniz Blogger'lar; maritsa, Ucu Açık İşler..., Bi kot bi tişört, gözde'nin gözünden, MODA VE SOSYETE, Makyaj ve Lens Blogu, RendaStyle★, Moda Tasarım Stil, Makeup Isn't A Crime...Yet!, MUGHETTO, ! ♥ NUNU's closet ♥ !, Modaliza, Makyaj Aynam, Fashion House By Zeto, Rebel Takipte, Ojem Rujum Rimelim, Rococosh, Shewolf Cosmo Beauty, LaVieEnRose, YOUR STYLE IS YOUR SIGNATURE, Konad Addict, LUZUMSUZ ISLER UZMANI, BeTwin Us


'Blogger' dediğiniz an aklınıza ilk gelen isimleri yazıyoruz ,burda link vermiyoruz, aklınıza gelenleri patır patır yazıyoruz sadece. Bakalım kimler aklımıza yer etmiş ve nicklerini ezberlemişiz. Kopya çekenin ... neyse kopya çekmezsiniz siz nasıl olsa hayatımızda ki en samimi yer burası öyle değil mi?
An itibariyle 457 tane blog izliyorum, unuttuklarım affetsin...
gülümse, deep, rockunzel, sevda s, maritsa, tubitos, betwin us, follow up fashion, ojem rujum rimelim, makyaj aynam, buse's fashion blog, konad addict, love from fashion, modafobik, moda cadısı, marjo on the blog, siminya, missbone, lüzumsuz işler uzmanı, ucu açık işler, lavieenrose, nesly, çay tost ayran, bir ince ses, whats next, deepbeauty, vivalavitam, db junk... 
İsmi geçen bloggerlar mimlidir, tabi bu yazıyı okurlarsa...

Bu arada Betwin Us ilk kez Giveaway yapıyor. Yepisyeni bir Armani Çanta'ya sahip olmak isterseniz, tık tık...

18 Eylül 2011 Pazar

Nostalji: Britney Spears

Number1 Tv de saatlerce klibinin çıkmasını beklediğim, izlerken danslarını taklit ettiğim, dibe vurduğunda herkesten çok üzüldüğüm, ergenliğimin rol modeli biricik sarışınım Britney...

Enerjisi, ışığı gözlerinden yansıyordu bir zamanlar. Baby One More Time, Oops.. I Did It Again, Crazy, Stronger şarkıları masumiyeti ve enerjisiyle sükse yaptığı zamanlardı.



I'm A Slave For you en sevdiğim klibidir. Klibini çok sevdiğim için şarkıyı da seviyorum :) Biraz müstehcen içerikli ama seksi görünmek için zorlama yapılan işlerden çok daha doğal bir havası var.


 I Love Rock N Roll şarkısı her ne kadar sesi yeterli gelmese de en sempati duyduğum parçası. İçinde rock geçiyor :)
britney spears i love rock and roll, i love rock and roll britney spears, britney i love rock and roll, britney spears overprotected

2002 yılında 4 yıllık sevgilisi Justin Timberlake'den ayrıldı. Hakkında Justin'i aldattığı haberleri çıktı ki Justin Britney'e yazdığı Cry Me A River şarkısıyla durumu doğrulamış oldu. Nasıl bir duyguyla yazdıysa hala dinler dinler hüzünlenirim. Klibi de çok manidardı. Şurdan izleyin derim. Britney'in yaptığı ilk ve en büyük hataydı bence. Justin'le kalsaydı şimdi efsane olmuştu.




Me Against The Music benim için en iyi dans klibidir. Madonna'yla uyumları mükemmeldi. Madonna'nın tahtına oturacağı düşüncesi tüm dünyayla birlikte benim de aklımdan geçmişti.




2000 lerin başında kariyerinin zirvesine hatta dünyanın zirvesine çıkmıştı. Toxic şarkısı ve klibiyle en tepeye yükseldi. Ben o klibi izleyip izleyip az mı attım kendimi kanepelerden :)




Everytime en slow ve hüzünlü şarkısıdır. Çöküşünün habercisi gibi bir de klip çekti. Medyadan ve şöhretinden ne kadar yorgun düştüğünü, artık hiçbirşeye tutunamadığını anlatmaya çalışmıştı.




 Eski bir Bobby Brown şarkısı olan My Prerogative'in yeniden düzenlendiği versiyonuyla bir klip çekti. En sevdiğim şarkısı da bu son şarkısı oldu.




Kevin Federline ile evliliği ve ilk çocuğunu doğurmasıyla beraber birden yere çakıldı. Genç yaşında elde ettiği bu başarıyı kaldıramamıştı. Evlilik ve çocuk son çırpınışı oldu ama onlara da tutunamadı. Zaten kocası tutunmaktan çok, köşe bucak kaçılacak bir servet avcısıydı.




 Burdan sonrası depresyon, alkol, uyuşturucu, rehabilitasyon, boşanma, skandal diye devam ediyor. Son 3 yıldır toparlanmaya çalışıyor. Yayınladığı şarkılardan Circus ve Womanizer beğendiklerim oldu ama eski hayranlığımdan eser kalmadığı için takip etmedim doğrusu. Hep bir çıkış yakalamasını bekledim, tekrar eski günlerine döneceğini umdum. Olmadı...




Şimdilerde bazı ödül törenlerinde, bloglarda denk geliyorum. Bakamıyorum da resimlerine, bana eski günlerini ve çöküşünü hatırlatıyor. Moda bloggerlarına sesleniyorum, herkes son moda süper tarz kıyafetler giyerken onun bu sıradan, özensiz haline bakıp eleştirmeyin. Yüzüne bakıp gülümsediğini düşünenler; yanılgınız eski bakışlarını bilmediğinizden. Yaptığı onlarca hatanın bedeli çok ağır ödemiş, yaşamak için bir sebep, tutunacak bir insan bulamamış bir kadının bakışları bunlar.


Hatırlamak istediğim tek hali
                                   

16 Eylül 2011 Cuma

Muhteşem Yüzyıl Saç Aksesuarları

Tarihi dizilere olan ilgim The Tudors'dan sonra küllenmişti ki Muhteşem Yüzyıl'la tekrar alevlendi. Aksesuarlar, renkler, dokular göz alıcı. Tabi saray entrikaları da can alıcı oluyor :)

Hatice Sultan'ın saçına taktığı aksesuarlara bayıldımm. Dizide birçok kişi takıyor ama onda durduğu gibi durmuyor kimsede. Masumiyeti ve zerafetiyle büyülüyor.


Mahidevran'a yakışmıyor bu tarz gösterişli parçalar, yüzü ve vücudu çok zayıf daha ufak takılar kullanmalılar. Kendimden biliyorum, bende de hoş durmuyor. Valide Sultan'ın taktığı taç Tudors'da Anne'in taktıklarını hatırlattı bana. Aksesuar bir kadına ancak bu kadar yakışabilir. Taç, küpe, kolye hem de hepsi taşlı ve gösterişli olduğu halde hiç sırıtmıyor. We you Nebahat :)

İşte buna vuruldum. Nasıl zarif, nasıl narin... Tasarımcısını her yerinden öpüyorum :P

Bu bölümden aklımda kalanlara gelirsek;
Hürremciğim yine formunda ama saçlarını fazla açmışlar, parlak güzel bir kızıldı eskiden. Resmen ışıkta sarı görünüyor.

Bu ne ya, Emine Beder'e benzetmişler adamı :) Benim caanım Pargalımın karizması nerde kaldı?!

Hafızamdan silinmeyen yegane sahne ise Sultan Sülüman'ın kendisini öldürmeye çalışan cariyeye 'Ya Allah!' naralarıyla tombalak açtırdığı sahnedir. Gülmekten gözlerimden yaş geldi :)
 

15 Eylül 2011 Perşembe

Mim: Before I Die

Deep beni mimlemekten alıkoyulamıyor... Gerçi bu mimler de olmasa pek yazasım yok bu aralar. Ölmeden önce ne yapmak istediğime gelince, buraya yazıyım da tarihte iz bıraksın, bende bu azimsizlik varken hiçbirini yapamam zaten.

Uçağa Binmek
Evet uçağa hiç binmedim. Bir kaç kere yeltendim ama aktarmalı olunca vazgeçtim. Beyaz uçağı olan prens aranıyor :)



Formula 1'e Katılmak
5 yıldır süren F1 tutkumu pistlere taşımak istiyorum. Türkiye'nin F1 2012 takviminden kaldırılması tüm hayallerimi yıkmış olsa da...



Görsel Tasarım, Çizim Programları Öğrenmek
Photoshop, Illustrator, 3D Max, 3 Boyutlu animasyon, Corel Draw, Autocad, Netcad vb gibi programların bazılarını öğrenmem, bildiklerimi de geliştirmem gerek.



Bass/Elektro Gitar Çalmak
Rock müzik dinleyip ruhunu okşadığım benliğimi, icraata geçip sarhoş etmem gerek :)



Bisiklete Binmek
Çocukken 4 tekerlekli sürerdim 2 tekere geçmeme de az kalmıştı ama ne zamanki kaydıraktan yere çakılıp kolumu çatlattım sonra kimse bana birşey yaptırmadı :|



Bu da şarkımız olsun, eskilerden, nerden estiyse şimdi...

                                    

Mimi hala yapmayan varsa Hera beni mimledi diyip yapsın :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...