13 Ekim 2011 Perşembe

Isparta Teknik Gezisi Vol.1

Isparta'ya yolculuğumuz gece 12 de başladı. Aksaray-Konya-Beyşehir istikametini izleyerek sabah 7.30 da Eğirdir'e ulaştık. Eğirdir'in merkeze uzaklığı 30 km, kahvaltı edip yola devam ettik. Haritada kent merkezinin bir bölümü var. Kaldığımız yeri ve birazdan göreceğiniz fotoğrafların etki alanlarını işaretledim, kuzey okunu koymayı da unutmadım, zira bizim meslekte hayati önem taşır :)

Öğretmen Evi temiz, düzenli ve rahat bir yer. Ama 60 kişilik mevcudumuzu alacak kadar büyük değil maalesef. Erkekler Eğirdir'de bir otelde kaldılar. Akşam gidip sabah gelmeleri gerekti ama manzarası çok güzelmiş, değdi diyorlar :)


3 kişilik odalarda kaldık. Yataklar biraz sertti ama Göreme'deki gibi yayları belime batmadı en azından :)

Biraz uyuyup kendimizi dışarı attık hemen. Çarşının içinde trafiğe kapalı dar sokaklar var. Süleyman Demirel Üniversitesi 50 bine yaklaşan öğrencisiyle varlığını sokaklarda oldukça hissettiriyordu. Çevredeki okulların etkisiyle beraber her yer öğrenci doluydu. 

Otelde sadece kahvaltı olduğu için hep dışarda yedik. Restaurant, cafe, fast food tarzı yerler oldukça fazla. Yolunuz düşerse aç kalmazsınız yani :) Fiyatlar uygun, yemekler güzeldi. Ispartalıların baharat kültürü fazla yok sanırım. Yediğim hiçbirşeyde aroma yoktu. Genelde yağ ile tatlandırıyorlar yemekleri ki ben bayılırım yağlı yemeklere :)

Öğretmenler Evi'nin önünden geçen yol tek yön. Otogara doğru gidiyor. Yukardaki fotoğraflarda gördüğünüz otelin karşısında yani batısında kalan yerler.

Kentte Antalya plakalı arabalar göze çarpıyor. Bu arada Isparta'nın plaka kodu 32.

Bu mini mini samimi sokaklara bayıldım. İnsanlardaki medeniyete hayran kaldım. Kimse kimseyi bakışlarıyla bile rahatsız etmiyor. Öyle rahat bir ortam var ki gecenin ilerleyen saatlerinde bile sokaklardaydık.

Kuzey yönünde yürüdükçe güzel bir çay bahçesiyle karşılaşıyorsunuz. Caddeler geniş olmadığı için fotoğraflar yakın çekim oldu, idare edin artık :)

Çay bahçesinin yanında belediye binası var. Soldaki sarı-yeşil bina. İlerleyen günlerde çokça yolumuz düştü. Belediyenin arkasında kalan yol da tek yön, kentin güneyine gidiyor.

İşte bu yol :) Gül ürünleri çoğunlukla bu cadde üzerinde satılıyor.
 

Tam olarak ifade edebildim mi bilmiyorum. Haritadan bakarsanız yol kuzeyden çift yön olarak geliyor, çarşıya gelince ikiye ayrılıyor. Küçük sokakların bulunduğu alan yolların arasında kalan bir ada gibi.

Peyzaj açısından kentin geneli gibi merkezi de çok güzel. Heryerde ağaçlar, yeşil alanlar var.


Bu küçük sokaklarda başka neler var derseniz, kahvaltı için mükemmel bir seçim olan Simit Sarayı,

Collezione,

Defacto, Pizza Pizza gibi bilinen markalar, kendine özgü tarzıyla yerel cafeler mevcut.

Gündüz gezmesini bitirdik. Devamı coming soon...

Fotoğraf konusuna gelince, tebrikler Deep ve Aslı'ya gidiyor :) Evet en soldaki bendeniz oluyor. Deep'in ilk ve kendinden emin yorumu gözlemci kişiliğini yansıtıyor. Aslı'nın daha çok sezgisel bir yöntem kullandığını düşünüyorum, bilmem doğru mu :)

18 yorum:

  1. hahaha bence erkeklerin ki züğürt tesellisi olmuş:)))defactonun önündeki meydan da çok hoş görünüyor.Ispartayı hiç böyle hayal etmemiştim:))farklı geldi bana yani

    YanıtlaSil
  2. @gülümse, Ben de bu kadar beğeneceğimi ummuyordum. Erkeklere gelince, onların kaderi teselli bulmak :)

    YanıtlaSil
  3. Tam bir şehir ve bölge planlamacı postu olmuş:D

    Kuzey hayatınızda önemli bir yere sahip:D

    Sokaklar çok samimi böyle yerleri daha çok seviyorum ben:)

    YanıtlaSil
  4. @inanırsakolurbence, teknik gezi diye boşuna demedik :)

    Kıvanç Tatlıtuğla beraber kuzeyin önemi iyice arttı :)

    Sınıfça bayıldık zaten, Isparta tam bir öğrenci şehri.

    YanıtlaSil
  5. :) seni o kadar tanıdık herhalde :)

    e projenin özü ne sölesene.

    neyi yeniden planlayacaksınız.


    bence kuzey işareti yanında bi de scale'lerle çok samimisinizdir.
    :)

    bi de söle bakalım sen harita katlamayı biliyor musun?
    :)

    YanıtlaSil
  6. @deeptone, Şuan amaç hedef senaryo belirlenmedi. Analiz sentez aşamaları tamamlandıktan sonra herkesin bir vizyonu olacak tabi.
    Öğrenci şehri Isparta,
    Sanayi kenti Isparta,
    Turizm kenti Isparta vb gibi özelleşmiş bir kent profili çizilebilir potansiyeller uygunsa.

    Antalya-Burdur-Isparta bölge planı yapılacak. Bölge planları daha çok finansal gelişme odaklı olur. Yerleşmeyle ilgili kararlar alınmaz. Çevre illerle ulaşım bağlantıları, altyapı sorunları, yatırımlar incelenerek nüfus projeksiyonlarıyla birlikte 20 yıllık bir dönemde kentin nasıl kalkınacağı ile ilgili senaryolar hazırlanır.

    5000 1000 ölçekte gelişen kentte yerleşimin nasıl sağlanacağı belirlenir, altyapının heryere ulaşması, erişilebilirlik, kentiçi ulaşım, konut nizamı gibi tasarımsal konulara yönelik proje geliştirilir.

    Kısacası mevcut yaşam kalitesini yükseltmek ve yeni gelen nüfusa planlı bir yerleşim sunmak amacındayız, bu noktada herkesin bakış açısı farklı tabi.

    Biraz karışık oldu ama bu yazdıklarımı uygulamak inan çoook daha zor bir iş :)

    YanıtlaSil
  7. @deeptone, harita katlamayı başkalarına bırakırım genelde. Obsesifin tekiyim santim santim ölçmeden katlayamam :)))

    YanıtlaSil
  8. peki, bu proje, daha sonra belediyeye mi sunulacak. yani, bir çalışma mı sadece, öğrenciler için, yoksa, hayata geçecek mi ileride.

    YanıtlaSil
  9. @deeptone, öğrenci projesi bu. bazen hocalarımız öyle şeyler yapıyorlar. geçen dönem uçhisar çalışan grubun final jürisine uçhisar belediye başkanı davet edilmişti. hoşluk olsun diye yapıyorlar yoksa hayata geçmesi mümkün olmayan şeyler bunlar. belediyelerde staj yaptık bu yaz. hiçbirşey göründüğü gibi değilmiş. şehir plancılarının söz hakkı hiç yok. Sadece imza yetkimiz var diyebiliriz. plan dediğin belediye başkanının ve yerel yönetimlerin keyfine kalmış şeyler. Ah be deep, deşme yaramı :|

    YanıtlaSil
  10. anladım. peki. çalışma alanın nereleri olacak ileride. devlet, üniversitede kalma. özelde hangi şirketler?

    YanıtlaSil
  11. @deeptone, akademik kariyer düşünmüyorum, şehircilik bürosu açmak için A sınıfı plancı olmak lazım, o da meslekte 20 yılı devirmek demek, bu tarz bürolarda çalışmak hiç iç açıcı değil, işçi gibi muamele görüyorsun. Kpss'ye giricem bu yıl, mezun olduğumda şehircilik bakanlığı, kültür ve turizm müdürlüğü gibi bir kurumda çalışmak istiyorum. Belediyeler gerçekten çok kötü yerler. Bilgisayar programlarına ilgim var. Belki piyasaya çizim falan yapabilirim ek olarak. Şimdilik planlarım bunlar :)

    YanıtlaSil
  12. sıkmadım di mi.
    anladım.
    devlette bi de özel iş.
    kültür turizm, şehircilik, vb., anladım.
    peki, buralara girince, mesleğinle ilgili ne yapıyormuşsun.
    yani, eğitimini gösterebilecek misin bu bakanlıklarda.
    kültür turizmi biliyorum az çok.
    şehir planlamacıları, nasıl desem, örneğin peyzajcılarla mı çalışıyor, örneğin, park çizimini onlar yapıyor, sen, resmi kurum benzeri yerlerin çizimini mi yapacaksın.

    daha sonra da yanıt verebilirsin.
    mesleğini seviyorum da ondan ilgim.

    peki, örneğin, türkiyede hangi şehrin planını türkler yapmış, yani eskiden, acaba. ne bileyim, cumhuriyetten önce, sonra. duyduğum hep almanlar filan gelip yaparmış. fransızlar.

    YanıtlaSil
  13. @deeptone, genelde insanlar anlamadıkları için ilgilenmiyorlar da şehircilikle. Anlayan biriyle konuşmak çok güzel :)

    Türkiye'de planlama çetrefilli iş. Yapılan planlar bilimsel dayanaklara sahip ama bizim ülkede herşey karadüzen. Dolayısıyla uygulanabilirlik çok sıkıntılı oluyor. Tabi bir de rant meselesi var, herkes daha fazla kazanmanın peşinde. Bu yüzden dereler taşıyor insanlar ölüyor, etrafta 15 katlı binalar var, park edecek yer yok, yeşil alanlar tükenmek üzere.
    Yaptığımız planlar kanunlara, yönetmeliklere, bütçelere takılıyor. Genelde de onaylanmıyor benim bildiğim.

    Eğitimimi icra edebileceğimden hiç umudum yok. Kültür turizmde koruma kurullarına veriyorlar genelde. Tescilli yapılar, arkeolojik alanlarla ilgili prosedürleri uygulamak için. Planları belediye ihaleyle özel şirketlere veriyor. Kendi bünyesinde plan yapan kurum yok gibi. Varsa da küçük ölçekli şeyler.

    Türkiye'de planlamanın geçmişi 50 lili yıllara dayanıyor bildiğim kadarıyla. Daha çok yeni yani. O zamanlar Avrupa'dan yardım almışlar bu konuda. Şimdi kendi kafalarına göre yapıyorlar. Çevre ve şehircilik bakanlığı bu yüzden kuruldu. Bakan eski Tokicilerden, düşün artık.

    Kalkınma ajanslarını araştırıyorum bu aralar. O da bir seçenek olabilir çalışmak için.

    YanıtlaSil
  14. Aslı'nınki sezgisel degil bence çünkü seni uzun zamandır okuyor ve tanıdıgını düşünüyor :)

    Arkadaşım her sene Isparta gidiyor eşi oralı oda çok nefis fotolarla geri dönüyor, açıkçası Isparta'nın bu kadar güzel oldugunu ondan ögrenmiştim..Çok modern bir şehir sanırım bunda üniversite şehri olmasının payı büyük..

    YanıtlaSil
  15. :D ben ıspartada okuyorum.. bi blogda ısparta nın bu sekılde anlatılması cok hosuma gıttı :D

    YanıtlaSil
  16. @Aslı, tamam o zaman sen de çok iyi bir gözlemcisin :)

    Küçük ama çok etkili diyelim :) İnsanları çok samimi ve modern gerçekten. İyiki gitmişiz.

    @Adsız, çok şanslısın o zaman :)

    YanıtlaSil
  17. Seneler önce -10 sene olmuş olabilir- gitmiştim Isparta'ya, o zamanlar zaten böyle değildi ama zaten ben de senin kadar gezememiştim. Eğirdir'i hatırlıyorum ama. Çok güzel anlatmışsın, insan gidip gezip görmek istiyor.

    YanıtlaSil
  18. @Sevda S, son 10 yılda çok gelişti diyorlar. Bizim görüşümüz daha da gelişeceği yönünde. Eğirdir en güzel yeri bence. Samimi bir kent, ki ben çok önem veririm buna.

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...