Eğirdir

Ülkenin dört bir yanından terör, deprem gibi felaket haberleri gelirken biraz olsun kafamız dağılsın.

Isparta'ya veda etmeden biraz daha gezelim istedik ve önce Gölcük krater gölüne gittik.

Oldukça yüksek bir yerde bulunan bu göl o kadar minik ve huzurlu ki anlatamam. Tam piknik yapılacak yer.

Sevgili arkadaşım Seray, doğal rengiyle kıskandıran saçlarını rüzgara teslim etmişken...

Ordan ayrıldıktan sonra Eğirdir'e doğru yola çıktık.

Otobüsten çekmiş olduğum enn güzel kare :)

Eğirdir tam kafa dinlenecek yer. Küçük, sessiz ve kucaklayıcı.

O taşların üzerinde az tepinmedik :) Ebrucuğuma birbirinden güzel pozlar verdim ama tabi onları yayınlamayacağım :)

Göl denizden daha güzelmiş onu anladım. Çarşaf gibi öyle sakin ki.

Suya düşen güneş ışınları büyüleyiciydi.

Göl kenarında bir restoranta uğradık. Ben birşey yemedim, yiyenler de pek memnun olmadı zaten.

Bu kare için çok uğraştımm.

Yemek için o kadar bekledik ki akşam oldu. Güneş gidince bir hüzün çöktü sanki.

Bizimkiler gitar çalıyor taşın tepesinde :)

Kedileri pek sevmem ama bu çok masum bakıyordu :)

Sonunda yola çıktık. Bir teknik gezi daha böyle son buldu. Tahammül ettiğiniz için teşekkür ederim :)

Hera uzaklara bakarken... Bu da bi tadımlık olsun :)