21 Aralık 2010 Salı

Av Mevsimi


Sonunda izleyebildim. İyi ki de izlemişim. Ortalamanın üstünde bir Türk filmiydi. Sonu öngörülebilirdi, merak uyandırmadı gibi eleştiriler okudum. Allah aşkına bıkmadınız mı klasik hollywood polisiyesinden, katil son ana kadar belli olmasın diye çırpınan senaryolardan? Tamam bir dönem sevdik izledik. Ama suyunu çıkardılar son bir kaç yıldır. Filmin ortasında katilin kim olduğu açık ediliyor. Ama senaryo gizemini korumaya devam ediyor. Sonu belli ama nasıl gerçekleşti sorusuna cevap arıyorsunuz. Polisiye film adı altında vizyona girdiğinden beklentiler farklı yönde gelişti kanaatindeyim. Polisiyeden çok psikolojik gerilim gibiydi. Renklerin solgun, gri-sarı karşımı tonlarda gösterilmesi ve arka plan seslerinin belirgin olarak duyulması hikayeyi iyiden iyiye kasvetli bir havaya büründürüyor. Bütün bunların arasında aklımda kalan yegane sahne Battal Çolakzade'nin evinin manzarasıydı (şato mu deseydim ayıp oldu :) Nerdeyse 360 derece boğazı gören terasıyla beni benden aldı. Ama zenginlik para etmiyor arkadaş, filmi izleyince anlarsınız. Dağıttım iyice, neyse. Senaryosu benzerlerinden farklı olmayabilir, eleştirilecek yanları da mevcuttur ama karakterleri, karakterlere hayat veren oyuncuları, samimi ve bizden sahneleriyle özgün bir yapım olduğu kesin. İzleyin, izlettirin :) Puanım 8/10

0 Yorum:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...